1 Ekim 2010 Cuma

MHP'nin gerici eylemini nasıl yorumlamalı?

Burak Cop
2 Ekim 2010

MHP'liler cuma namazını 900 yılı aşkın bir süredir cami olarak kullanılmayan, Selçuklu hükümdarı Alparslan'ın yanlış hatırlamıyorsam 1064 senesinde namaz kıldığı, Ermeni tarihi ve kültürünün önemli yapıtlarından Ani harabelerinde kıldı. İsteyen Allah kabul etsin diyebilir. 

14-15 yaşlarındaki problemli, kompleksli  bir ergenin tavrına sahip MHP'nin bu siyasi eyleminin ardında sanırım bir tür "bana ne ya, ben oynamıycam işte" mızıkçılığı da söz konusu. Malum, namaz şovunu yaptıkları tarih aynı zamanda TBMM'nin yeni yasama yılının ilk günüydü. Merasimli bir gün, ama MHP yok. Referandumda yaşadıkları hezimetin ardından pek de sağlıklı sayılamayacak bir sine-i millete dönme sembolik hamlesi niteliği de taşıyor bu eylem.  

Memleketin dört bir yanına devasa Türk bayrakları diken tuhaf özgüvensizliğin, düzenin en büyük üçüncü partisinde böylesine çıplak ve çarpıcı bir biçimde vücut bulması enteresan. Daha doğrusu, hüzün verici. Önde gelen "aslî sahipleri"nin (ve de zalimlerinin) arasında bulunduğu halde, MHP, bu coğrafyayı yeniden fethetmekten söz ediyor. Sebep? 95 yıl sonra Ahtamar'da (Akdamar değil!) ve gene o kadar uzun bir aradan sonra Sümela'da Hıristiyanlar ayin yaptıkları için. Senede bir gün üstelik. Sadece "senede bir gün", şarkıdaki gibi.

Dün NTV ana haber bültenine çıkan bir MHP milletvekili "Biz oraya Ani demiyoruz, o Ermenicesi. Biz Anı veya Ocaklı diyoruz" dedi. MHP'liler dilerse "Hastürk Gökbörü Otağı" da diyebilir. Burada sorulması gereken soru şu; MHP bu gerici eylemiyle ne murad ediyor? (Gerici terimini Kemalist  bir manada değil, sol terminolojideki içeriğiyle kullanıyorum)  

Referandumun propaganda sürecinde MHP AKP'ye gerici bir noktadan, şiddetli ve şovenist bir muhalefet yürüttü. Özetle, AKP'nin çakma "Açılım"ına istinaden, "bunlar vatanı bölüyor" tarzı bir muhalefet yürüttü. Ama bunun MHP'ye fayda etmediği 12 Eylül gecesi ortaya çıktı. Bir örnek; geçen seneki İl Genel Meclisi seçiminde Erzurum'da MHP'nin oyu yüzde 20'den fazlaydı. Referandumda ise hayır oylarının oranı yüzde 13'te kaldı, düşünün yani...  

Yani... MHP'nin şovenist ve gerici bir politik hattı sürdürerek toplumsal desteğini büyütme şansı yoktur. Gözleri çok kararmadıysa, fevkalade şuursuz değillerse MHP yönetiminin de bunun farkında olduğunu zannediyorum. Ancak manevra yapacak kabiliyet, kafa yapısı ve daha da önemlisi 'alan'a sahip olmadıkları için, aynı yolda yürümeye devam ediyorlar. 

Devam ediyorlar çünkü şu andaki dertleri seçmen nezdindeki desteklerini büyütmek değil, eldekini konsolide etmek, eldekini kaybetmemek. Halihazırdaki oylarını konsolide etmek istiyorlar. Belki de rasyonel davranıyorlar. Olası bir yumuşama, bu konjonktürde, AKP ve CHP'den oy kaydırır mı MHP'ye? İki büyük parti zaten uyum mesajları verip duruyor bir süredir.

Tabanlarını konsolide etme ihtiyacı ise, tahminimce, BBP'nin MHP oylarını tırtıklaması ihtimalinden kaynaklanıyor. Referandumun kazananlar cephesinde yer alan has faşist BBP, Ayasofya'da namaz kılmak gibi talepler ileri sürüyor. Bu has faşist partinin gençlik teşkilatının geçmişte Ayasofya'da korsan namaz kılma gibi eylemleri de olmuştu. 

Sözün özü, Ani'deki patetik eylem güç kazanmaya değil, eldekini korumaya yöneliktir.     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder