30 Ekim 2010 Cumartesi

Ali Nesin'den Alman Başkonsolosluğu'na onur tokadı

Türkiye yurttaşlarının AB konsolosluk kapılarında maruz kaldıkları eziyet ve aşağılayıcı muamele kuşaktan kuşağa aktarılmış bir 'veri' oldu çoktan. Ben çocuktum bu dert vardı, 30 yaşıma geldim sorun -belki de ağırlaşarak!- devam ediyor. Bu konuda, Türkiye hükümetlerinin sorundaki payını da irdeleyen, Tan Morgül imzalı güzel bir yazı yayınlanmıştı Bianet'te:  http://bianet.org/biamag/insan-haklari/121991-korkulu-bir-kucaklasma-hikayesi-kuslar-almanya-konsoloslugunda    

Vize işkenceciliğinde bilhassa kötü bir şöhreti bulunan Almanya Başkonsolosluğu'nun son kurbanı, matematik profesörü Ali Nesin oldu. Ama Nesin'in aşağılanmaya hiç niyeti yoktu, çarptı kapıyı gitti. Ateşe ateşle karşılık verdi. "Yüzü" olan utanır. Varsa tabii ilgililerde...   

Prof. Dr. Ali Nesin'in kamuoyuna duyurusunu buyrun okuyun. Şahsen içim soğudu.  

B.C  

~~~

Almanya'da dostlarimiz Essen Universitesi'nde bir Aziz Nesin'i anma gecesi duzenlemek istedi. Bu vesileyle Vakf'a da uc bes kurus para gelebilecekti.
Davetliydim dogal olarak.

Her Türk gibi AB vizesi almam gerekiyordu.
Istedikleri tonlarca belge yetmezmis gibi bir de konsolosluga bizzat gitmem gerekiyormus...
Once bir tepki gostermedim. Ne zaman, saat kacta gibi sorulari sorunca istegin asagilayici yonunu kavradim.
Sabahin korunde, 6,30 filan gibi Alman konsoloslugunda olmam gerekiyormus...

Ne sabahin korunde ne de gunun herhangi bir saatinde Alman konsolosluguna gitmeme kararini aldim. Beni Almanya'ya davet eden dostlarimizi kirma pahasina. Dostlarimiz beni bagislasinlar. Bu kadar alcalmayi ne kendime ne Aziz Nesin'e ne de Nesin Vakfi'na yedirebildim. Her seyin bir siniri vardir.
Uzun uzun pazarliklar yapildi. Almanya'dan konsolosluga telefonlar edildi, fakslar yollandi, yetkililere ulasildi, belki de ricalar minnetler dile getirildi...

En son gelen haber soyleydi: Konsolosluktan bir yetkili ogle saatlerinde benimle tanismaktan buyuk onur duyarmis. Vize bolumune degil de konsolosluga kadar gidip benimle tanismasina ve boylece onurlanmasina olanak taniyabilir miymisim?

Az kalsin tuzaga dusuyordum. Belki de gercekten benimle tanismaktan onur duyacak bir Alman'a rastgelmisizdir... Olmaz mi?  Olmaz ama dogrusu bir an kuskuya dustum.
Aklim basima geldiginde soyle yanit verdim: "O onur bana aittir. Once vizeyi verin, daha sonra tanisip karsilikli onurlaniriz."

Vizeyi vermediler!

Almanya'ya gitmeye bayilmadigimi, hele bu davranis bicimleriyle hic mi hic gitmek istemedigimi (umurlarinda olmasa da) Alman otoritelerinin ve kamuoyunun bilgisine saygilarimla sunarim.

Ali Nesin (www.nesinvakfi.org)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder