30 Ocak 2014 Perşembe

HDP ile olur mu?


Burak Cop
30 Ocak 2014


Yerel seçimde İstanbul’da Topbaş ve Sarıgül dışında üçüncü bir popüler aday daha var: Sırrı Süreyya Önder.

Önder, CHP’ye vurmayı seviyor. Bunda yanlış olan ne diyebilirsiniz, CHP vurulmayı hak etmeyen bir parti mi? Hak eden bir parti. Başkent adayı ülkücü olan, hırpalanmayı gani gani hak eden bir parti.

Gelin görün ki bir sorun var. CHP 1995’ten beri iktidar yüzü görmedi. AKP kadroları ise 20 yıldır İstanbul ve Ankara’yı, 11 yıldır tüm ülkeyi yönetiyor. Türkiye halklarının son 11 yılda maruz kaldığı sömürünün, yolsuzluğun, baskının müsebbibi bellidir. Dağ başında ölen gençlerin, hapisteki Kürtlerin, artan emek sömürüsünün, güvencesiz iş yaşamının, cebimizden ayakkabı kutularına çekilen paralel hattın ve diğer tüm “Paralel” hatların sorumlusu bellidir.

17 Aralık’tan sonra sessizliğe gömülen HDP adayı Önder, son sansasyonel çıkışını 17 Ocak’ta yaptı: “CHP’yi paramparça edeceğiz”.

Et abe, diktatörlüğün atardamarı 5 yıl daha güya Topbaş tarafından yönetilsin diyesi geliyor insanın.

İnönü Alpat’ın deyişiyle “üç lafından 2,75’i CHP üzerine olan” Önder ne yapmaya çalışıyor?

Önder’in bütünleşik parti-devlet-lider iktidarıyla değil, müzmin ve şaşkın muhalif CHP’yle uğraşması bizatihi HDP’nin açmazıyla ilişkili. Bu “çözüm süreci”nden kaynaklı bir anomali.

HDP’nin kurulmasını, Erdoğan’la ve MİT Müsteşarı’yla adeta kader birliği yapmış olan Öcalan çok istedi. “Mahir Çayan ve arkadaşlarının mirası” bile dedi. O miras için illa özel/tüzel bir varis aranacaksa, bunların kimler ve hangi gruplar olduğu bellidir. O kişilerin ve grupların küçük bir kısmı şu anda HDP’nin içinde olabilir, ancak HDP söz konusu mirasa eşitlenemez.

Erdoğan’la/MİT’le süregiden müzakerelerden dolayı Kürt hareketi eşyanın tabiatı gereği ılımlılaşıyor. İktidarla ters düşmemeye gayret ediyor. Gezi ayaklanmasında büyüteçle darbeci arayan mı istersiniz, AKP çizgisine git gide yakınlaşan BDP milletvekilleri mi… Beri yanda, Kürdistan’daki tabanı güçlendikçe siyaseten merkeze kayıyor, kendi sağına açılıyor, kimi aşiretlerle güçbirliğine gidiyor. Soldan ve radikalizmden uzaklaşıyor.

Bunlar iyi veya kötü şeyler değil. Doğal gelişmeler.

Tüm bunlar olurken Öcalan HDP projesini ortaya attı. Türkiye solunun Kürt hareketinin yörüngesinden uzaklaşmasını istemedi.

Ancak koşullar BDP ile sosyalistler arasındaki bir ittifakı başarılı kılmaya elverişli değil. Üstüne üstlük Kürt milliyetçileri de HDP projesinden rahatsız, bunu BDP’nin tasfiyesi gibi görme eğiliminde.

Hem sola hem BDP’ye yarayacak bir ittifak modeli, iki tarafın simetrik olmasıyla mümkündür. 

Oportünist olsun samimi sosyalist olsun, 2007’den beri emanet oyla meclise giden solcu vekiller bağımsız bir siyaset yürütemiyor.

Burada ev ödevi sola: Birleşmek, çalışmak, halka hitap etmeyi becermek.